6 Temmuz 2011 Çarşamba

yavaş çekimde tanelerin dağılışı ve türlü aranjmanlar

her şey olsaydı ve ben size bir hikaye anlatsaydım rengi zannedersem yeşil olurdu. demirden zırhı, kalın çerçeveli gözlükleri, hayırları, tunçtan bilekleri olmazdı. ince belli bardaklar sıra sıra dizilir, göl ufak seslerle titreşir, ahmet hamdi tanpınar ve sabahattin ali; ayakları ahşap, oturağı hasır, dar sandalyeler üzre fısıldaşır, cümlemiz o engin, o dirgin, o durgun manzaranın söz ile zımparalanmış pareleri olurduk.

her şey olsaydı ve ben size bir hikaye anlatsaydım rengi zannedersem kırmızı olurdu. başrolde arno frisch oynamaz, kimse arzularını bir başkasının kırgınlığı pahasına açığa çıkarmazdı. ellerde tek atımlık zarlar, o çift küp farklı düşse ne kaybedileceği yahut ne kazanılacağının hesabı yapılmayan bir alemde, nikbin yaşamlar sürerdik. sohbetler bir an sonrasının, sevgiler özenin, geceler diğer gecelerin peşine düşerdi.

her şey olsaydı ve ben size bir hikaye anlatsaydım, o gün, bugünden farklı olarak sözlerim ehemmiyete kavuşurdu. ancak o gün yetkin bir hikayenin yazarı değil çatısı, eylemlerimin sorumlusu değil bizatihi somut karşılığı olurdum. eğer bir kişiyi değiştirebilseydim zannedersem her şeyi değiştirebilirdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder